• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/inanis61
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905323617490
  • https://www.twitter.com/@inanis61
  • https://www.instagram.com/inanis61
FIRSAT ÜRÜNÜ
BROTHER HL-L3270CDW Renkli LED Lazer Yazıcı
KAMPANYA
technopc AL in ONE
AYIN ÜRÜNÜ
ASUS Notbook
Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Saat
BORA TEKNOLOJİ

BORA TEKNOLOJİ

Anasayfa

Dünyanın tamamında olduğu gibi Türkiye’nin ekonomik aktivitelerini de durma noktasına getiren koronavirüsle ilgili mücadele sürerken, bunun ekonomiye etkisini azaltmak için alınan önlemler de hayata geçiriliyor. 2005 yılından bu yana hemen her kriz döneminde uygulanan kısa çalışma ödeneği, 20 Mart’tan itibaren yeniden hızlandırıldı. Ancak TBMM’de kabul edilen torba kanun teklifinde, kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartları esnetildi. Son 3 yılda gerekli olan prim gün sayısı 600’den 450’ye, bu dönemde gerekli olan çalışma süresi ise 90 günden 60 güne indirildi. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartlarının esnetilmesiyle birlikte, yapılan başvuru sayısı, uygulamanın başladığı 2005 yılından bu yana kısa çalışma ödeneğinden yararlananların sayısını geçti.
İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Gören, koronavirüse rağmen sektörün ihracatının geçen ay yüzde 53,3 arttığını belirterek, "Talepte şu ana kadar bir daralma yaşanmadı. Nisan ayında da böyle devam edeceğini düşünüyoruz." açıklamasını yaptı. Birlikten yapılan açıklamaya göre, mart ayında fındık ve mamulleri sektörünün toplam ihracatı yüzde 53,3 artarak 136 milyon dolardan 209 milyon dolara yükseldi. Bu dönemde, birliğin ihracatı ise yüzde 105,4 artarak 46,7 milyon dolardan 96 milyon dolara çıktı. Sektördeki ihracat artışı yılın ilk üç ayında da sürdü. Bu kapsamda 2019'un ocak-mart döneminde 432,8 milyon dolar olan fındık ve mamulleri sektörünün ihracatı, bu yılın aynı sürecinde yüzde 28,7 artarak 557 milyon dolara ulaştı.
Karadeniz ülkelerinin 2017 yılındaki rekor hasat istatistiklerinin ardından başta Hindistan'ın bakliyat ithalatına getirdiği kısıtlamalar ve lojistik sorunlar nedeniyle üretim oranlarında başlayan gerileme sürüyor. Düşük üretim maliyetleri nedeniyle global bakliyat pazarlarındaki rekabet avantajını korumana ve Kazakistan gibi Karadeniz ülkeleri ürün kalitesinin ve yelpazesinin sınırlı olması nedeniyle enerjisini iç pazara yönlendiriyor.
Finansal kriz sonrası sıkılaştırılan bankacılık kuralları ekonomilerin koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadele etmesini desteklemek için tekrar gevşetiliyor. Basel Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Komitesi cuma günü yaptığı açıklamada şu anda kredi geri ödemelerinde veya devlet teminatlı kredi ödemelerinde geçici muafiyet isteyen banka müşterilerine ‘yüksek riskli’ olarak bakılmaması gerektiğine ilişkin teknik detaylarıyla bir genelge yayınladı. Basel Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Komitesi ve başlıca ekonomilerin merkez bankaları salgının yol açtığı ekonomik durgunluğu görüyor ve bankalara şu anda nakit sıkıntısı yaşayan şirketleri ve hane halklarını desteklemeleri için ‘kuralları gevşetebilirsin’ mesajı veriyor.
IMF alerjimizden vazgeçelim Ekonomist Ali Ağaoğlu ve DÜNYA Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, bu haftaki Şans Sohbetleri’nde, koronavirüse karşı dünya ekonomilerinde alınan önlemleri değerlendirdi. Ekonomist Ali Ağaoğlu ve DÜNYA Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, bu haftaki Şans Sohbetleri’nde, koronavirüse karşı dünya ekonomilerinde alınan önlemleri değerlendirdi. Video konferansla yapılan sohbette koronavirüsten etkilenen kesimlere yapılacak yardımlar, Fed ve IMF’in finansman ihtiyacı olan ülkelere sağlamayı taahhüt ettiği kredi imkanları ile altın, dolar ve ALİ AĞAOĞLU HAKAN GÜLDAĞ petroldeki son durum ele alındı. Şu anda bireyler için bazı destekler geliyor. Büyük de ihtiyaç var, gelmesi lazım. Şöyle bir şeyden endişe ediliyorsa, insanlara para verince onlar da gidip döviz alacaklar diye... Hayır. TC kimlik numarası olan bireye vereceğiniz parayla gidip döviz alınmayacak.
Osmanlı’dan aldıkları tablo şuydu: On iki milyon nüfus vardı ve insanımızın ortalama yaşam süresi 40 yıldır. Birkaç şehir dışında eczane yoktu. Nüfusun dörtte bir yani üç milyonu trahomluydu. Sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgını vardı. Bitlenmeyi saymıyorum. Yani on iki milyonun yarısı hastaydı. Her doğan iki bebekten biri ölüyordu. Nüfusun %80'i kırsal bölgede yaşıyordu. Bunun önemli bölümü göçebeydi. Telefon yoktu, sanayi yoktu. İstanbul ve İzmir'in bazı semtleri dışında elektrik yoktu. Cumhuriyet, Osmanlı'dan hasta bir millet devraldı. İşte Osmanlı’nın Cumhuriyete mirası bu: Borç ve hastalıklı bir nüfus! Böyle bir ortamda genç cumhuriyetimiz, 340 doktor, 430 sağlık memuru, 140 ebe ile yola çıkarak müthiş bir plânlama ve irade ile dünyaya örnek olacak bir mücadele yürüttü, başarılı oldu. Bunların vefasızlıklarına destek bulmalarının tek nedeni gençlerimizin yakın tarihlerini bilmemeleri.
Özellikle batı ülkelerine baktığımızda insanların kendilerini izole etmeleri ve sokağa çıkmamaları yönündeki önerileri yeterince dinlemedikleri görülüyor. Batı insanı gerekli şekilde davranmadı ve kendini yeterince izole etmedi, şimdi çok acı bir tablo içinde kıvranıyor. Batılı yöneticiler insanlarına yeterli miktarda maddi destek vereceklerini ve para kazanmak zorunda kalmayacaklarını söylediler ve sadece sokağa çıkılmamasını istediler. Buna rağmen insanların önerilere yeterince uymaması ve sosyal yaşantılarını yeterince kısıtlamamaları salgının artıp yerleşmesine yol açtı.
COV-19 insan eliyle mi üretildi? Büyük bir grup bu iddiayı duyar duymaz büyük tepki gösteriyor. Ben temkinli yaklaşıyorum. Gazetecilik mesleğinin temelini şüphecilik oluşturur. Hele insanlık tarihi okumaları yapan biri iseniz, atalarımızın biyolojik savaş yaptığını bilirsiniz: Hititlerin metinlerine, göre, çavdar mantarı olan ergotla Asurluların kuyularını zehirlemeleri ilk biyolojik savaş olarak bilinir… İskit (Saka) Türkleri, okları vasıtasıyla Romalı askerlere tetanos bulaştırdı…
Ortahisar Belediyesi'nin Ortahisar Kaymakamlığı ile birlikte hayata geçirdiği "Ortahisar Vefa Sosyal Destek Grubu" yeni korona virüs (kovit-19) nedeniyle evden çıkamayan vatandaşların imdadına yetişiyor. İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge çerçevesinde 65 yaş ve üstü vatandaşlar ile kronik rahatsızlığı olanlara sokağa çıkma yasağı uygulanmasından sonra yaşamlarını evlerinde idame ettirmek zorunda kalan vatandaşların gıda, ilaç gibi her türlü ihtiyaçlarının karşılanması için oluşturulan Ortahisar Vefa Sosyal Destek Grubu bugüne kadar pek çok aileye yardım elini ulaştırdı.
Bugünlerde ülkemiz bütün dünyada etkili olan bir virüs salgını nedeniyle zor günler geçirmekte. Corona virüsün neden olduğu bu salgın bir pandemiye dönüşmüş durumda. Pandemi halinde risk grubundaki insanlar başta olmak üzere dünyada hiç kimse güvende değildir. Bu salgının korkutucu yanı neden olan mikroorganizmanın bilinen bütün tedavi araçlarına dirençli olması. En basit tabirle vücuda girdiği andan itibaren virüsün insafına kalmışız demektir. Virüs bütün insanlar için risk oluşturmakla beraber özellikle belli bir yaşın üzerinde, immun sistem ve kronik hastalık sorunları olan, sigara gibi sakıncalı alışkanlıklara sahip insanlarda dramatik sonuçlar doğuruyor. Virüs kapalı ortamlarda hava yolu ile ve her ortamda kontakt temas ile bulaşmakta.
... 14 ...
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam40
Toplam Ziyaret119899
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar41.862942.0307
Euro48.428148.6221
Hava Durumu
LC WAİKİKİ
BORA
TS