• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/inanis61
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905323617490
  • https://www.twitter.com/@inanis61
  • https://www.instagram.com/inanis61
FIRSAT ÜRÜNÜ
BROTHER HL-L3270CDW Renkli LED Lazer Yazıcı
KAMPANYA
technopc AL in ONE
AYIN ÜRÜNÜ
ASUS Notbook
Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Saat
BORA TEKNOLOJİ

BORA TEKNOLOJİ

Anasayfa

Son dönemlerde gerek uluslararası gelişmeler çerçevesinde, gerekse ülkemizdeki gelişmeler çerçevesinde birçok İslami kavramımız maalesef yozlaştırarak bu kavramların kullanılmasını engelleyecek şekilde suiistimallere sebep olarak kavramlarımızın içi boşaltılmaktadır. Bu durumda, öncelikle ‘şehitlik’ ve ‘şehadet’ kavramlarımızı iyi bir şekilde öğrenmeli ve yanlış kullananların yanlışını düzeltmeliyiz. Millet varlığımızı devam ettirebilmemiz ve mümince bir hayat sürebilmemiz için İslami kavramların sadece birer kavram olarak kalmayıp aynı zamanda bir hayat iksiri olarak bizlere can vermesini sağlamak istiyorsak Kur’an-ı Kerim’in ve Peygamberimizin (S.A.V) sünnetinin tavsiyeleri doğrultusunda bu kavramları anlamalı ve halkımıza anlatmalıyız. , içimizdeki bir takım iyi niyetli ancak İslam’ı yeterince öğrenememiş insanları da etkileyebilen IŞİD veya DAEŞ gibi terör örgütleri bile İslam’ın ulvi kavramlarının arkasına kendi kanlı yüzlerini saklamaya çalışıyorlar!
Geçtiğimiz 31 Mart’ta yayınlanan “Koronavirüs kimin ürünü ve kimi zengin edecek?” başlıklı yazımda, Almanya’nın, virüsün ortaya çıkacağından 2011 yılında haberdar olduğunu, çünkü konuya ilişkin bir raporun, Alman Meclisi ve Hükümetine 2011’de sunulduğunu anlatmıştım. Rapordaki bilgilerin, günümüzde yaşananlarla birebir örtüştüğünü aktarmıştım. Belge olmadan yazmadığımı her defasında belirtirim. Şimdi gelelim Amerikan Askeri İstihbarat servisi DIA ile Ulusal Güvenlik İstihbarat Servisi NSA’nın ortaklaşa hazırladığı “Örtülü Savaş ve Yeni Virüs Salgını” başlıklı rapora.
ABD'nin önde gelen resmi sağlık kurumlarından Salgın Kontrol Altına Alma ve Engelleme Merkezi tarafından hazırlanan açıklama daha önce yapılan tavsiye ve önerilerin aslında yetersiz olduğunu ortaya çıkardı... Hazırlanan raporda, "Covid-19'un bulaşmaması için mesafe 4 metre olmalı" ifadesi kullanıldı. Araştırmada ayakkabıların da hastalığı bulaştırdığı belirtildi. ABD’nin Atlanta kentinde merkezi bulunan federal kurum Salgın Hastalık Kontrol Altına Alma ve Engelleme Merkezi’nin hazırladığı bir araştırma, corona virüsü salgınının aslında çok daha uzak mesafelere erişebildiğini ortaya koydu.
'Topluma müjdeli haber verme heyecanı' ile olsa gerek, adına asla 'ilaç' denilmeyecek bir çok calışma, gazeteciler tarafından topluma, 'şu hastalığın ilacı bulundu' şeklinde servis ediliyor! Evet, bu yanlışın temelindeki etkenlerden belki biri, 'müjdeli haber verme heyecanı'dır lakin diğer ve ana nedeni cehalettir! Son bir kaç hafta içinde bu şekilde onlarca ayrı habere şahit oldum. Bir bilim insanı, her hangi bir çalışması hakkında (geleceğe dair) umut taşıyan bir açıklama yaptığında, bu çıkış anında, 'şu hastalığın ilacı bulundu' şeklinde haberleştiriliyor. Bu hata, cehaletten kaynaklanıyor! Çünkü medya mensuplarının büyük kısmı ilaçların piyasaya girme süreçlerinden bihaber şekilde kalem oynatıyor!
İngiltere’de altı aylık bebeğe korona teşhisi konuldu Kalp rahatsızlığı ile doğan ve oksijen makinesine bağlı yaşayan Erin, hastanede koronavirüs tedavisi görmeye başladı.
Koronavirüs Dünya' da ve Türkiye'de olduğu gibi Çaykara-Dernekpazarı ilçelerimizden tanıdık dost ve komşularımızdan bazı güzel insanları aramızdan aldı. Önce Şahinkaya mahallesinden Doktor Ali Kemal Duman abimizin oğlu KTÜ Makine Mühendisliği Bölümü hocalarından Dr. Mustafa Sabri Duman beyi aniden aramızdan aldı. Bu gibi ölümlerde büyüklerimizden şunu duyardık. "Baba ölür, oğul durur adettir. Oğul ölür, baba durur ne derttir. "Doktor Ali Kemal Duman ailesi büyük bir acı ile sarsıldı. Başka bir üzüntümüz ise cenazesine onun aile dostlarının ve bizlerin katılamaması idi. Yine Demirkapı (Haldizen) büyük yayladan komşumuz olan Dernekpazarı Akköse mahallesinden Gürcüoğulları olarak bilinen aileden önce Hacı Yunus Gür ve daha sonra kardeşi Hafız Hüseyin Gür beyi corona virüsten kaybedince bir kez daha üzüldük.. İstanbul'da vefat ettiler. Vatan toprağı olan çok sevdikleri Dernekpazarı ilçesinde getirilemediler. Her ikisine de Allah rahmet eylesin.
Büyük İskender bilge vezirlerinden birini küçük bir hatasından dolayı yanından uzaklaştırmış. Ona uzak bir yerde hiç de birikimiyle uygun olmayan bir görev vermiş. İki yıl sonra oralara yolu düşünce de şaka yollu, “İşini nasıl buluyorsun?” diye sormuş. Bilge vezir, “Kralımın ömrü uzun olsun, bize bu görevi layık gördü. Ben düşünüyorum ki, kişiler makamları ile büyük ve şerefli olmazlar, bilakis makamlar kişiyle büyük ve şerefli hale gelebilirler. Ben işimi şerefli hale getirmek adına insaf ve adaleti elden bırakmıyorum!” İskender şöyle demiş: “Yüksek makamlar fazilet ve marifetle elde edilebilir. Fazilet ve marifetin kapısını ise kendisiyle barışık insanlar açar. Senin şu iç huzuruna ülkemin ihtiyacı var, lütfen mührümü kabul et!” (İskender Pala, Mesel’a) Bazı insanlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar görevlerinin hakkını verirler. Vermelidirler de doğrusu da budur.
Öğretmen, eğitim ve öğretime rehberlik eden kişidir. Eğitim ve öğretim çeşitli yollarla olabilirken, sürekliliği öne çıkar. Bu süreçte öğretmenin önemli sorumlulukları, büyük fedakarlıkları vardır. Eğitim ve öğretim iyi, başarılı, istekli, kendisini geliştiren ve zamanın gereklerine uyum sağlayan öğretmenlerle gerçekleşebilir. Toplumların gelecekleri iyi eğitim almış gençler sayesinde şekillenebilir. Eğitim ve öğretim sürecinin etkili olabilmesi için öğrenci ile öğretmen arasında çok özel bir ilişkinin kurulması gerekir. Yüz yüze eğitim de usta eğitimcilerle hedeflere kısa sürede ulaşmayı sağlayacaktır. Gerek 15 Temmuz sürecinde gerekse Corona Virüs sürecinde devlet eğitim ve öğretimi kendi eliyle yürütüp, istendik davranışları gençlere vermesi bir millet olmanın gerekliliği olarak karşımıza çıkmıştır. Gelişmiş toplumlar, öğretmen yetiştirmeye büyük önem göstermektedir.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), virüs salgınının etkisi altında tarihi zor bir süreç yaşayan Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmelerini, görüş ve önerilerini DÜNYA ile paylaştı. Türkiye genelinde 30 federasyon ve 262 derneğin üye olduğu 40 bine yakın şirketi temsil eden TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, 100 milyar liralık paketin yeterli olmadığını, bunun 4-5 katı bir kaynağa ihtiyaç duyulacağını açıkladı. “Olağanüstü dönemlerden geçiyoruz ve olağanüstü tedbirlere ihtiyacımız olduğu açık” şeklinde görüş bildiren Turan “Kamuda ciddi tasarruf tedbirlerini hayata geçirerek öncülük yapmalıdır. Salgın ile yaşadığımız kriz dönemi geçtiğinde daha büyük bir ekonomik krizin geldiğini görüyoruz. Devlet Baba’nın hesap verir, şeffaf, adil ve cömert olması gereken bir dönemden geçiyoruz” dedi.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) "COVID-19'un Tüketici Harcamalarına Etkisi" üzerine yaptığı araştırmanın ikincisini yayımladı. Buna göre 3 Nisan haftasında tüketim harcamaları 13 Mart haftasına göre yüzde 34 azaldı. En yüksek düşüş ise koronavirüs salgınıyla ilk kapatılan içkili yerlerde yüzde 93 kayıpla yaşandı. Koronavirüs salgınının tüketici harcamaları açısından yarattığı etkiyi takip edebilmek amacıyla, Merkez Bankası Banka Kartı ve Kredi Kartı Harcama Tutarları verisi inceleyen TEPAV. harcama kalemlerine göre tüketicilerin haftalık ve aylık banka kartı/kredi kartı harcaması ve haftalık/yıllık değişimleri ele alıyor. TEPAV verilerine göre 3 Nisan haftasında banka kartı ve kredi kartı kullanılarak 14.1 milyar TL tutarında harcama yapıldı. Bir önceki haftaya kıyasla harcama tutarı 626 milyon TL yani yüzde 5 arttı. İşlem adedi ise yüzde 3 azalarak 80 milyona geriledi.
... 13 ...
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam40
Toplam Ziyaret119899
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar41.862942.0307
Euro48.428148.6221
Hava Durumu
LC WAİKİKİ
BORA
TS